25 Haziran 2011 Cumartesi

TORPİL , Yoksa Düşersin !


Torpil , çocukken hepimiz patlatmışızdır .Büyük eğlencedir. Torpilin büyüğünü ise büyüyünce daha iyi görüyorsunuz ve anlıyorsunuz. Bu devirde her yerde ya dayın olacak ya da dayı olacaksın olay budur yani. Neyse olaya gelelim. Kahramanlara gelecek olursak , bir çocuğumuz olsun adı da Şebelebettin olsun. Bir de bunun üniversitede doktor dayısı olsun onun adı da Fahrettin olsun. Bizim Fahrettin 6 yılda tıp fakültesini bitirdikten sonra TUS adı verilen "Tipik Usulsüzlük Sınavı" geçip uzman bir doktor olmaya hak kazanan bir şahıstır.

Bir gün Şebelebettin'in alerjik reaksiyonları harekete geçer ve bunu epey rahatsız etmeye başlar. Ne yapsak ne etsek derken aklına ayısı pardon dayısı gelir ve dayısına çağrı atar. Dayısı buna müsait bir vaktinde döner "hayırdır evladım" der. Bizim Şebelebettin derdini anlatır işte böyle böyle bir tedavi olsam hiç fena olmaz. Dayısı öğleden sonra çık gel fakülteye der. Şebelebettin iş garanti olsun diye verilen saatten yarım saat kadar önce fakülteye gider.Bakar ki acilin önü ana bana günü. Diğer polikliniklerde de durum hiç farklı değil. Düşünmeden edemez " ulen geldik gelmesine de bize sıra ne zaman gelecek ? " diye düşünürken pat telefonu çalar , arayan dayısıdır. Nerede olduğunu sorar ve onu gelip alacağını söyler. Dayısı gelir bunu bulunduğu yerden alır ve polikliniğe doğru yol alırlar. Şebelebettin sorar : " Dayı , dışarıda bu kadar insan var ben nasıl muayene olacağım ? " . Dayısı : " Endişe etme evladım , halledeceğim ." der. Şebelebettin'in kafasındaki sorular hala yanıtsızdır ve merakla muayene olacağı yere doğru gitmeye devam ederler dayısı ile. Bu arada bizim Şebelebettin KBB'de muayene olacaktır. KBB'ye gelirler ki tüm muayene odalarının önü dolu, koridorda onlarca insan beklemektedir. Dayısı Şebelebettin'i bir yere oturtur ve az bekle geleceğim der. O arada Dayısı hemen bir doktor arkadaşının yanına gider ve böyle böyle bir iki dakika bakar mısın der . Arkadaşı da onu kırmaz(!) ve boş bir muayene odasına geçin geliyorum der. Fahrettin , arkadaşının yanından ayrılır ve Şebelebettin'i alıp bir muayene odasına geçerler.Çok geçmeden doktor gelir ve 5 dakikada muayeneyi bitirip reçeteyi de yazarak ellerine verir. İşleri biter ve odadan çıkarlar. Şebelebettin sormadan edemez : " Dayı, bu nasıl oldu ya ? o kadar insan bekliyordu ne çabuk sıra geldi ?" gibi birçok soru sorar. Dayısı ise meslek sırrı der ve şükret haline bak yoksa sende onlar kadar bekleyecektin en az der.Şebelebettin'in işi hallolsa da içi rahat değildir lakin elinden gelen birşey de yoktur. Bu devran böyle gelip böyle gidecektir , Şebelebettinler ne yapsın ?

Sözüm o ki güzelim dünyamda işler böyle dönerken , saf Şebelebettinler ne yapsın ? Herkesin üniversitede dayısı olacak değil ya ? Bir formül vardı fizikteydi yanılmıyorsam .
P.V = n.R.T Formülü açacak olursak ," Paran Varsa Ne Rahat " anlamındaki formülü " Dayın Varsa Ne Rahat " olarak değiştirebiliriz.

~ hmzsnmz

20.06.2011 ~ Pazartesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder